liquidate kelimesinin Türkçe anlamı

liquidate İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin

liquidate

US /ˈlɪk.wə.deɪt/
UK /ˈlɪk.wə.deɪt/
"liquidate" picture

Fiil

1.

tasfiye etmek, kapatmak

close down (a business, company, etc.) by selling all its assets and paying off creditors

Örnek:
The company was forced to liquidate due to heavy debts.
Şirket, ağır borçlar nedeniyle tasfiye edilmek zorunda kaldı.
They decided to liquidate their assets to pay off their creditors.
Alacaklılarına ödeme yapmak için varlıklarını tasfiye etmeye karar verdiler.
2.

nakde çevirmek, paraya çevirmek

convert (assets) into cash

Örnek:
He needed to liquidate his investments quickly to cover the emergency.
Acil durumu karşılamak için yatırımlarını hızla nakde çevirmesi gerekiyordu.
The company decided to liquidate some of its non-performing assets.
Şirket, bazı kötü performans gösteren varlıklarını nakde çevirmeye karar verdi.
3.

tasfiye etmek, ödemek

eliminate (a debt)

Örnek:
He worked hard to liquidate all his outstanding debts.
Tüm ödenmemiş borçlarını tasfiye etmek için çok çalıştı.
The company managed to liquidate its debt ahead of schedule.
Şirket, borcunu vaktinden önce tasfiye etmeyi başardı.
4.

tasfiye etmek, ortadan kaldırmak

kill (a person or animal), typically by violent means

Örnek:
The gang was known to liquidate rivals who crossed them.
Çete, kendilerine karşı gelen rakiplerini ortadan kaldırmasıyla biliniyordu.
The dictator ordered his secret police to liquidate all political opponents.
Diktatör, gizli polisine tüm siyasi muhalifleri ortadan kaldırmasını emretti.
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren