pad

US /pæd/
UK /pæd/
"pad" picture
1.

ped, minder

a thick piece of soft material used to protect something or make it more comfortable

:
•
She placed a soft pad under her knee.
Dizinin altına yumuşak bir ped yerleştirdi.
•
The dog sleeps on a comfortable pad.
Köpek rahat bir minderde uyur.
:
cushionpaddinglinermatblock
2.

bloknot, defter

a number of sheets of paper fastened together at one edge, used for writing or drawing

:
•
He wrote notes on a yellow legal pad.
Sarı bir yasal bloknot üzerine notlar yazdı.
•
Please sign your name on the signature pad.
Lütfen imza pedine adınızı yazın.
:
notebooknotepadtabletblock
3.

pist, platform

a flat area or surface for a specific purpose, such as a helipad or launch pad

:
•
The helicopter landed on the landing pad.
Helikopter iniş pistine indi.
•
The rocket was moved to the launch pad.
Roket fırlatma rampasına taşındı.
:
platformbaseareasurface
4.

pati tabanı, taban

the fleshy part of the foot of an animal, especially a dog or cat

:
•
The dog's paw pads were rough from walking on hot pavement.
Köpeğin pati tabanları sıcak kaldırımda yürümekten pürüzlü hale gelmişti.
•
Cats have soft pads on their paws.
Kedilerin patilerinde yumuşak tabanlar bulunur.
:
paw padfootpad
1.

sessizce yürümek, ayaklarını sürüyerek yürümek

to walk with soft, quiet steps

:
•
The cat padded silently across the room.
Kedi sessizce odanın içinde yürüdü.
•
He padded barefoot to the kitchen.
Mutfuğa yalın ayak yürüdü.
:
tiptoetread softlycreepslink
2.

doldurmak, yastıklamak

to fill or cover something with soft material to protect or make it comfortable

:
•
She padded the box with bubble wrap to protect the fragile items.
Kırılgan eşyaları korumak için kutuyu baloncuklu naylonla doldurdu.
•
The chair was well padded for comfort.
Sandalye konfor için iyi doldurulmuştu.
:
cushionstufffillline
:
mouse padpadded cellbachelor padpad thaishoulder padlegal padsteno pad