kick the bucket
US /kɪk ðə ˈbʌkɪt/
UK /kɪk ðə ˈbʌkɪt/

1.
ölmek, nalları dikmek
to die
:
•
My old dog finally kicked the bucket last night.
Yaşlı köpeğim dün gece nihayet nalları dikti.
•
He's worried he might kick the bucket before seeing his grandchildren grow up.
Torunlarının büyüdüğünü görmeden ölmekten endişeleniyor.