bardaktan boşanırcasına yağmak, boşaltmak
to pour or throw (something) in large quantities.
:
• The rain was bucketing down all night.
Yağmur bütün gece bardaktan boşanırcasına yağıyordu.
• He bucketed the dirty water out of the boat.
Teknedeki kirli suyu boşalttı.