jump-start kelimesinin Türkçe anlamı
jump-start İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin
jump-start
US /ˈdʒʌmp.stɑːrt/
UK /ˈdʒʌmp.stɑːrt/
Fiil
1.
takviye ile çalıştırmak, akü takviyesi yapmak
to start a car by connecting its battery to the battery of another car with jump leads
Örnek:
•
We had to jump-start the car this morning because the battery was dead.
Bu sabah akü bittiği için arabayı takviye ile çalıştırmak zorunda kaldık.
•
Can you help me jump-start my car?
Arabamı takviye ile çalıştırmama yardım edebilir misin?
2.
canlandırmak, hızlandırmak
to give a quick and effective boost to something
Örnek:
•
The new marketing campaign aims to jump-start sales.
Yeni pazarlama kampanyası satışları canlandırmayı hedefliyor.
•
The government hopes to jump-start the economy with new policies.
Hükümet, yeni politikalarla ekonomiyi canlandırmayı umuyor.
Eş Anlamlı:
İsim
1.
takviye, akü takviyesi
an act of starting a car by connecting its battery to the battery of another car with jump leads
Örnek:
•
We needed a jump-start to get the old car running.
Eski arabayı çalıştırmak için bir takviyeye ihtiyacımız vardı.
•
He gave my car a quick jump-start.
Arabamı hızlıca takviye ile çalıştırdı.
2.
canlanma, hızlandırma
an act of giving a quick and effective boost to something
Örnek:
•
The new investment provided a much-needed jump-start for the struggling company.
Yeni yatırım, zor durumdaki şirkete çok ihtiyaç duyulan bir canlanma sağladı.
•
His inspiring speech gave the team a real jump-start.
İlham verici konuşması takıma gerçek bir canlanma sağladı.
Eş Anlamlı:
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren
İlgili Kelime: