boost kelimesinin Türkçe anlamı

boost İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin

boost

US /buːst/
UK /buːst/
"boost" picture

Fiil

1.

artırmak, desteklemek

to help improve something or make it more successful

Örnek:
The new advertising campaign aims to boost sales.
Yeni reklam kampanyası satışları artırmayı hedefliyor.
Winning the competition really boosted her confidence.
Yarışmayı kazanmak onun özgüvenini gerçekten artırdı.
2.

kaldırmak, itmek

to push someone or something up from below

Örnek:
He gave me a boost over the wall.
Beni duvarın üzerinden itti.
Can you boost me up so I can reach the top shelf?
En üst rafa ulaşabilmem için beni yukarı kaldırabilir misin?

İsim

1.

destek, ivme

an act of helping or encouraging someone or something

Örnek:
The tax cuts gave the economy a much-needed boost.
Vergi indirimleri ekonomiye çok ihtiyaç duyulan bir ivme kazandırdı.
A word of encouragement can give someone a big boost.
Bir teşvik sözü birine büyük bir destek verebilir.
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren