herd

US /hɝːd/
UK /hɝːd/
"herd" picture
1.

sürü

a large group of animals, especially hoofed mammals, that live, feed, or migrate together

:
•
A herd of elephants crossed the savanna.
Bir fil sürüsü savanı geçti.
•
The farmer led his herd of cattle to the new pasture.
Çiftçi sığır sürüsünü yeni otlağa götürdü.
:
flockpackdrovemobswarm
2.

kalabalık, kitle

a large group of people with a common characteristic or purpose

:
•
The tour guide struggled to keep the herd of tourists together.
Tur rehberi, turist kalabalığını bir arada tutmakta zorlandı.
•
He felt like just another sheep in the herd.
Kendini sürüdeki başka bir koyun gibi hissetti.
:
crowdmultitudethrongmassmob
1.

gütmek, toplamak

to move (animals) together as a group

:
•
The cowboys herded the cattle across the plains.
Kovboylar sığırları ovalar boyunca sürdü.
•
She herded the children into the classroom.
Çocukları sınıfa topladı.
:
driveguideleadshepherdgather
:
herd immunityherd mentalitylike herding cats