guide
US /ɡaɪd/
UK /ɡaɪd/
1.
rehber
a person who shows the way to others, especially one employed to show tourists around places of interest.
:
•
Our tour guide was very knowledgeable about the city's history.
Tur rehberimiz şehrin tarihi hakkında çok bilgiliydi.
•
He acted as a guide for the lost hikers.
Kaybolan yürüyüşçülere rehberlik etti.
2.
kılavuz, rehber
a book or other source of information that gives advice or instructions.
:
•
I bought a travel guide before my trip to Europe.
Avrupa seyahatimden önce bir seyahat rehberi aldım.
•
This user guide explains how to operate the new software.
Bu kullanım kılavuzu yeni yazılımın nasıl çalıştırılacağını açıklar.
1.
2.
yönlendirmek, etkilemek
to influence the behavior or development of (someone or something).
:
•
Her advice helped to guide my career choices.
Tavsiyeleri kariyer seçimlerimi yönlendirmeme yardımcı oldu.
•
The principles of justice should guide our actions.
Adalet ilkeleri eylemlerimize rehberlik etmelidir.