fuzzy

US /ˈfʌz.i/
UK /ˈfʌz.i/
"fuzzy" picture
1.

tüylü, bulanık

having a frizzy texture or appearance

:
The kitten had soft, fuzzy fur.
Yavru kedinin yumuşak, tüylü kürkü vardı.
The old blanket felt warm and fuzzy.
Eski battaniye sıcak ve tüylüydü.
2.

bulanık, belirsiz

difficult to perceive or understand; indistinct or vague

:
The image on the old TV was very fuzzy.
Eski televizyondaki görüntü çok bulanıktı.
His explanation was a bit fuzzy, and I didn't quite grasp it.
Açıklaması biraz bulanıktı ve tam olarak kavrayamadım.