hazy

US /ˈheɪ.zi/
UK /ˈheɪ.zi/
"hazy" picture
1.

puslu, sisli

partly obscured or made less clear by haze

:
The mountains were barely visible through the hazy mist.
Dağlar puslu sisin içinden zar zor görünüyordu.
The morning sky was hazy and dull.
Sabah gökyüzü puslu ve donuktu.
2.

belirsiz, bulanık, kafa karıştırıcı

vague, indistinct, or confused

:
I have only a hazy memory of that day.
O güne dair sadece silik bir anım var.
His understanding of the topic was quite hazy.
Konu hakkındaki anlayışı oldukça belirsizdi.