sleek

US /sliːk/
UK /sliːk/
"sleek" picture
1.

parlak, düzgün

smooth and glossy

:
•
The cat had a beautiful, sleek coat.
Kedinin güzel, parlak bir kürkü vardı.
•
Her hair was pulled back in a sleek ponytail.
Saçları düzgün bir at kuyruğu şeklinde toplanmıştı.
:
glossysmoothshinysilkylustrous
2.

şık, zarif

(of a person) well-groomed and sophisticated

:
•
He looked very sleek in his new suit.
Yeni takım elbisesiyle çok şık görünüyordu.
•
The company's new CEO is a sleek and confident leader.
Şirketin yeni CEO'su şık ve kendine güvenen bir lider.
:
elegantstylishsophisticateddapperwell-groomed
3.

şık, aerodinamik, verimli

(of a machine or design) elegantly shaped and efficient

:
•
The new car has a very sleek design.
Yeni arabanın çok şık bir tasarımı var.
•
The smartphone's sleek profile makes it easy to hold.
Akıllı telefonun şık profili, tutmayı kolaylaştırır.
:
streamlinedaerodynamicelegantefficientgraceful
1.

düzleştirmek, parlatmak

to make (hair or fur) smooth and glossy by combing or brushing

:
•
She sleeked her hair back with gel.
Saçlarını jöleyle düzleştirdi.
•
He sleeked down the dog's fur before the show.
Gösteriden önce köpeğin tüylerini düzleştirdi.
:
smoothgroomcombbrushpolish
:
sleek down