fraction

US /ˈfræk.ʃən/
UK /ˈfræk.ʃən/
"fraction" picture
1.

kesir, parça

a small part or proportion of something

:
•
Only a small fraction of the population attended the meeting.
Nüfusun sadece küçük bir kesimi toplantıya katıldı.
•
He completed the task in a fraction of the time expected.
Görevi beklenen sürenin bir kesrinde tamamladı.
:
portionsegmentbitpiecefragment
2.

kesir

a numerical quantity that is not a whole number (e.g., 1/2, 3/4)

:
•
He explained how to add and subtract fractions.
Kesirleri nasıl toplayıp çıkaracağını açıkladı.
•
The recipe calls for half a cup, which is a simple fraction.
Tarif yarım bardak istiyor, bu basit bir kesir.
:
ratioquotient