filter
US /ˈfɪl.tɚ/
UK /ˈfɪl.tɚ/
1.
filtre
a device containing a porous substance through which a liquid or gas is passed in order to remove suspended impurities or to recover solids.
:
•
The coffee machine has a built-in filter.
Kahve makinesinde dahili bir filtre bulunur.
•
You need to clean the air filter regularly.
Hava filtresini düzenli olarak temizlemeniz gerekir.
2.
filtre
a program or function that processes data to allow only certain items to pass through.
:
•
Use a spam filter to block unwanted emails.
İstenmeyen e-postaları engellemek için bir spam filtresi kullanın.
•
Apply a color filter to enhance the photo.
Fotoğrafı geliştirmek için bir renk filtresi uygulayın.
1.
2.
filtrelemek, elemek
process (data) to exclude unwanted items.
:
•
You can filter the search results by date.
Arama sonuçlarını tarihe göre filtreleyebilirsiniz.
•
The system will automatically filter out irrelevant information.
Sistem otomatik olarak alakasız bilgileri filtreleyecektir.