excavate

US /ˈek.skə.veɪt/
UK /ˈek.skə.veɪt/
"excavate" picture
1.

kazmak, toprak çıkarmak

to make a hole or channel by digging

:
They plan to excavate the site for ancient artifacts.
Antik eserler için alanı kazmayı planlıyorlar.
The machine can excavate large amounts of earth quickly.
Makine, büyük miktarda toprağı hızla kazabilir.
2.

ortaya çıkarmak, kazıp çıkarmak

to reveal or uncover by digging

:
Archaeologists hope to excavate ancient ruins at the site.
Arkeologlar, alandaki antik kalıntıları ortaya çıkarmayı umuyorlar.
The team worked tirelessly to excavate the buried treasure.
Ekip, gömülü hazineyi ortaya çıkarmak için yorulmadan çalıştı.