İngilizce-Türkçe Sözlük

engage kelimesinin Türkçe anlamı

engage İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin

engage

US /ɪnˈɡeɪdʒ/
UK /ɪnˈɡeɪdʒ/
"engage" picture

Fiil

1.

meşgul etmek, ilgisini çekmek, dahil etmek

to occupy or attract someone's interest or attention

Örnek:
•
The story was so captivating that it fully engaged my attention.
Hikaye o kadar büyüleyiciydi ki dikkatimi tamamen çekti.
•
It's important to engage students in the learning process.
Öğrencileri öğrenme sürecine dahil etmek önemlidir.
Eş Anlamlı:
attractcaptivateabsorbinvolveparticipate
2.

etkileşim kurmak, iletişim kurmak

to establish a meaningful contact or connection with someone

Örnek:
•
It's important to engage with your audience.
Kitlenizle etkileşim kurmak önemlidir.
•
He found it difficult to engage with his new colleagues.
Yeni meslektaşlarıyla iletişim kurmakta zorlandı.
Eş Anlamlı:
interactconnectrelatecommunicate
3.

katılmak, dahil olmak

to become involved in a conversation or discussion

Örnek:
•
She refused to engage in gossip.
Dedikoduya karışmayı reddetti.
•
He tried to engage him in a debate.
Onu bir tartışmaya dahil etmeye çalıştı.
Eş Anlamlı:
participatetake partget involvedembark on
4.

işe almak, istihdam etmek

to hire someone for a job or service

Örnek:
•
They decided to engage a new consultant.
Yeni bir danışman tutmaya karar verdiler.
•
The company will engage more staff next quarter.
Şirket gelecek çeyrekte daha fazla personel istihdam edecek.
Eş Anlamlı:
hireemployrecruitappoint
5.

kavramak, takmak

to become interlocked or mesh (of mechanical parts)

Örnek:
•
The gears failed to engage properly.
Dişliler düzgün bir şekilde kavramadı.
•
Press the clutch to engage the first gear.
Birinci vitesi takmak için debriyaja basın.
Eş Anlamlı:
meshinterlockconnectjoin
6.

anlaşma yapmak, nişanlanmak

to enter into a formal agreement or contract

Örnek:
•
They decided to engage in a partnership.
Bir ortaklığa girmeye karar verdiler.
•
He was engaged to be married next month.
Gelecek ay evlenmek üzere nişanlıydı.
Eş Anlamlı:
undertakecommitpledgebetroth

Sıfat

1.

meşgul, dalmış

occupied; busy

Örnek:
•
The line is engaged.
Hat meşgul.
•
He was engaged in a deep conversation.
Derin bir sohbete dalmıştı.
Eş Anlamlı:
occupiedbusyinvolvedcommitted
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren
İlgili Kelime:
engagedengagementengagingengage inengagement ring