join
US /dʒɔɪn/
UK /dʒɔɪn/

1.
2.
katılmak, üye olmak
become a member of (an organization)
:
•
She decided to join the local sports club.
Yerel spor kulübüne katılmaya karar verdi.
•
Would you like to join our team?
Ekibimize katılmak ister misiniz?
1.
eklem, birleşim yeri
a place where two or more things are joined
:
•
The join in the pipe was leaking.
Borudaki eklem sızdırıyordu.
•
Check the joins to ensure they are secure.
Birleşim yerlerini güvenli olduklarından emin olmak için kontrol edin.