edging
US /ˈedʒ.ɪŋ/
UK /ˈedʒ.ɪŋ/

1.
kenar, ilerleme
the action of moving gradually or carefully in a particular direction
:
•
The car's slow edging towards the cliff made everyone nervous.
Arabanın uçuruma doğru yavaşça ilerlemesi herkesi gerdi.
•
He used careful edging to avoid slipping on the ice.
Buzda kaymamak için dikkatli bir ilerleme kullandı.