dumb

US /dʌm/
UK /dʌm/
"dumb" picture
1.

dilsiz, konuşamayan

lacking the power of speech; mute

:
•
He was born deaf and dumb.
Sağır ve dilsiz doğdu.
•
The shock rendered her temporarily dumb.
Şok onu geçici olarak dilsiz bıraktı.
:
mutespeechlesssilent
:
articulateeloquentvocal
2.

aptal, salak

stupid

:
•
That was a really dumb idea.
Bu gerçekten aptalca bir fikirdi.
•
Don't be dumb, think before you act.
Aptal olma, hareket etmeden önce düşün.
:
stupidfoolishidioticsillybrainless
:
intelligentsmartcleverwise
1.

basitleştirmek, aptallaştırmak

to make something silent or unable to produce sound

:
•
He dumbed down the complex explanation for the general audience.
Karmaşık açıklamayı genel kitle için basitleştirdi.
•
The director decided to dumb down the script to appeal to a wider audience.
Yönetmen, daha geniş bir kitleye hitap etmek için senaryoyu basitleştirmeye karar verdi.
:
simplifydilutewater down
:
complicateelaborate
:
dumb waiterdumb down