critically
US /ˈkrɪt̬.ɪ.kəl.i/
UK /ˈkrɪt̬.ɪ.kəl.i/

1.
eleştirel bir şekilde
in a way that involves careful judgment and evaluation
:
•
She analyzed the report critically.
Raporu eleştirel bir şekilde analiz etti.
•
Think critically before making a decision.
Karar vermeden önce eleştirel düşünün.
2.
eleştirel, olumsuz
in a way that expresses disapproval
:
•
The audience reacted critically to the new play.
Seyirci yeni oyuna eleştirel yaklaştı.
•
He spoke critically of the government's policies.
Hükümetin politikalarını eleştirel bir şekilde konuştu.
3.
kritik, hayati
in a way that is of crucial importance
:
•
The patient's condition is critically ill.
Hastanın durumu kritik.
•
It is critically important to address climate change.
İklim değişikliğiyle mücadele kritik derecede önemlidir.