illuminate
US /ɪˈluː.mə.neɪt/
UK /ɪˈluː.mə.neɪt/

1.
aydınlatmak, ışıklandırmak
light up; make brighter with light
:
•
The full moon illuminated the path through the forest.
Dolunay ormandaki yolu aydınlattı.
•
Christmas lights illuminate the city streets during the holidays.
Noel ışıkları tatillerde şehir sokaklarını aydınlatır.
2.
aydınlatmak, açıklamak
help to clarify or explain (a subject or matter)
:
•
The new research findings helped to illuminate the complex issue.
Yeni araştırma bulguları karmaşık konuyu aydınlatmaya yardımcı oldu.
•
His lecture managed to illuminate the historical context of the events.
Konuşması olayların tarihi bağlamını aydınlatmayı başardı.