nervous kelimesinin Türkçe anlamı

nervous İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin

nervous

US /ˈnɝː.vəs/
UK /ˈnɝː.vəs/
"nervous" picture

Sıfat

1.

gergin, endişeli, sinirli

easily agitated or alarmed; tending to be anxious

Örnek:
She felt nervous before her job interview.
İş görüşmesinden önce gergin hissediyordu.
He's always been a very nervous person.
O her zaman çok gergin bir insan olmuştur.
2.

sinirsel

relating to or affecting the nerves

Örnek:
The drug has a direct effect on the nervous system.
İlaç, sinir sistemi üzerinde doğrudan bir etkiye sahiptir.
She suffered from a nervous disorder.
Bir sinir bozukluğundan muzdaripti.
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren