build

US /bɪld/
UK /bɪld/
"build" picture
1.

inşa etmek, kurmak

construct (something) by putting parts or material together over a period of time

:
•
They plan to build a new house next year.
Gelecek yıl yeni bir ev inşa etmeyi planlıyorlar.
•
The company is looking to build a strong team.
Şirket güçlü bir ekip kurmayı hedefliyor.
:
constructerectassemblecreateform
2.

artmak, yükselmek

increase in intensity or strength

:
•
Tension began to build between the two countries.
İki ülke arasında gerilim artmaya başladı.
•
The excitement continued to build as the concert approached.
Konser yaklaştıkça heyecan artmaya devam etti.
:
intensifyescalategrowstrengthenmount
1.

yapı, vücut yapısı

the physique of a human body

:
•
He has a strong, athletic build.
Güçlü, atletik bir yapıya sahip.
•
She has a slender build.
İnce bir yapıya sahip.
:
physiquefigurestatureframebody
:
buildingbuild inbuild onbuild upapartment buildingbuilding permitteam building