"blind spot" kelimesinin Türkçe anlamı
"blind spot" İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin
blind spot
US /ˈblaɪnd spɑːt/
UK /ˈblaɪnd spɑːt/

İsim
1.
kör nokta
an area where a person's view is obstructed
Örnek:
•
Be careful when changing lanes; there's a large blind spot in this car.
Şerit değiştirirken dikkatli olun; bu arabada büyük bir kör nokta var.
•
The security camera has a blind spot in that corner.
Güvenlik kamerasının o köşede bir kör noktası var.
Eş Anlamlı:
2.
kör nokta, zayıf nokta
an area in which a person is unable to exercise objective judgment
Örnek:
•
His inability to admit mistakes is a major blind spot in his personality.
Hatalarını kabul edememesi, kişiliğindeki büyük bir kör noktadır.
•
Everyone has a few blind spots when it comes to their own biases.
Herkesin kendi önyargıları söz konusu olduğunda birkaç kör noktası vardır.
Eş Anlamlı:
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren
İlgili Kelime: