advise

US /ədˈvaɪz/

UK /ədˈvaɪz/

tavsiye etmek, öğüt vermek

offer suggestions about the best course of action to someone

•

I advise you to take a break.

Sana ara vermeni tavsiye ederim.

•

The doctor advised him to quit smoking.

Doktor ona sigarayı bırakmasını tavsiye etti.

bildirmek, haber vermek

inform someone of something

•

We were advised of the changes to the schedule.

Programdaki değişiklikler bize bildirildi.

•

Please advise us of any issues immediately.

Herhangi bir sorun olursa lütfen hemen bize bildirin.