brief kelimesinin Türkçe anlamı

brief İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin

brief

US /briːf/
UK /briːf/
"brief" picture

Sıfat

1.

kısa, öz

of short duration

Örnek:
We had a brief chat before the meeting.
Toplantıdan önce kısa bir sohbet ettik.
The summer was brief and rainy.
Yaz kısa ve yağmurluydu.
Eş Anlamlı:
Eş Anlamlı:
2.

özlü, kısa ve öz

using few words; succinct

Örnek:
Please keep your report brief.
Lütfen raporunuzu kısa tutun.
Her instructions were very brief.
Talimatları çok kısaydı.
Eş Anlamlı:
Eş Anlamlı:

İsim

1.

brifing, talimat, özet

a set of instructions or information given to someone

Örnek:
The lawyer received a brief from his client.
Avukat, müvekkilinden bir brifing aldı.
The team was given a brief on the new project.
Ekibe yeni proje hakkında bir brifing verildi.
2.

külot, iç çamaşırı

a type of short, close-fitting underpants

Örnek:
He prefers wearing boxer briefs.
Boxer külot giymeyi tercih ediyor.
She bought a new pack of cotton briefs.
Yeni bir paket pamuklu külot aldı.
Eş Anlamlı:

Fiil

1.

bilgi vermek, brifing vermek

to give someone detailed instructions or information

Örnek:
The manager will brief the team on the new policy.
Yönetici, ekibe yeni politika hakkında bilgi verecek.
I need to brief you on the current situation.
Sana mevcut durum hakkında bilgi vermem gerekiyor.
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren
İlgili Kelime: