"walk out" kelimesinin Türkçe anlamı

"walk out" İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin

walk out

US /ˈwɑːk aʊt/
UK /ˈwɑːk aʊt/
"walk out" picture

Deyimsel Fiil

1.

protesto için ayrılmak, grev yapmak

to leave a meeting, performance, or other event, especially as an expression of disapproval

Örnek:
The audience began to walk out when the comedian started telling offensive jokes.
Komedyen rahatsız edici şakalar yapmaya başlayınca seyirciler salon dışına çıkmaya başladı.
If they don't meet our demands, we will walk out of the negotiations.
Taleplerimizi karşılamazlarsa, müzakerelerden çekileceğiz.
2.

grev yapmak, işi bırakmak

to leave one's job suddenly, especially as a form of protest or strike

Örnek:
The workers decided to walk out over unfair wages.
İşçiler haksız ücretler nedeniyle greve gitmeye karar verdi.
Many employees threatened to walk out if their concerns were not addressed.
Birçok çalışan, endişeleri giderilmezse işi bırakmakla tehdit etti.
3.

terk etmek, bırakıp gitmek

to leave a relationship or marriage suddenly

Örnek:
She decided to walk out on her husband after years of unhappiness.
Yıllarca süren mutsuzluğun ardından kocasını terk etmeye karar verdi.
He just walked out and never came back.
Sadece çekip gitti ve bir daha geri gelmedi.

İsim

1.

iş bırakma eylemi, protesto amaçlı ayrılma

an act of leaving a meeting, performance, or other event, especially as an expression of disapproval

Örnek:
The students staged a walkout in protest of the new policy.
Öğrenciler yeni politikayı protesto etmek için bir iş bırakma eylemi düzenledi.
The union called for a walkout if negotiations failed.
Sendika, müzakereler başarısız olursa bir iş bırakma eylemi çağrısında bulundu.
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren