visibility

US /ˌvɪz.əˈbɪl.ə.t̬i/
UK /ˌvɪz.əˈbɪl.ə.t̬i/
"visibility" picture
1.

görüş, görünürlük

the state of being able to see or be seen

:
Poor visibility made driving difficult.
Düşük görüş sürüşü zorlaştırdı.
The fog reduced visibility to almost zero.
Sis, görüşü neredeyse sıfıra indirdi.
2.

görünürlük, tanınırlık

the degree to which something has public attention

:
The company increased its market visibility through advertising.
Şirket, reklam yoluyla pazar görünürlüğünü artırdı.
The new product needs more visibility to succeed.
Yeni ürünün başarılı olması için daha fazla görünürlüğe ihtiyacı var.