switch

US /swɪtʃ/

UK /swɪtʃ/

anahtar, düğme

a device for making and breaking the connection in an electric circuit

•

Flip the switch to turn on the light.

Işığı açmak için düğmeyi çevirin.

•

The light switch is broken.

Işık anahtarı bozuk.

değişim, geçiş

a sudden or complete change, especially of one thing for another

•

There was a sudden switch in the weather.

Havada ani bir değişiklik oldu.

•

The company made a switch to renewable energy.

Şirket yenilenebilir enerjiye geçiş yaptı.

değiştirmek, geçiş yapmak

to change the position, direction, or focus of something

•

Can you switch the channels for me?

Benim için kanalları değiştirebilir misin?

•

Let's switch places so you can see better.

Daha iyi görebilmen için yer değiştirelim.

açmak, kapatmak

to turn an electrical device on or off

•

Please switch off the lights when you leave.

Çıkarken ışıkları kapatın lütfen.

•

He switched on the radio to listen to the news.

Haberleri dinlemek için radyoyu açtı.