stuffy

US /ˈstʌf.i/
UK /ˈstʌf.i/
"stuffy" picture
1.

havasız, boğucu, tıkalı

lacking fresh air or ventilation; close and airless

:
•
It's really stuffy in here, can we open a window?
Burası gerçekten havasız, pencereyi açabilir miyiz?
•
The old library always felt a bit stuffy.
Eski kütüphane her zaman biraz havasız gelirdi.
:
airlesscloseunventilatedfustymustyoppressivestiflingsuffocating
2.

resmi, tutucu, sıkıcı

(of a person or their manner) formal, old-fashioned, or conservative in an uninteresting or unapproachable way

:
•
The professor was a bit stuffy, always wearing a suit and tie.
Profesör biraz resmiydi, hep takım elbise ve kravat giyerdi.
•
I find those traditional ceremonies a bit too stuffy for my taste.
Bu geleneksel törenleri zevkime göre biraz fazla resmi buluyorum.
:
formalold-fashionedconservativepompousprimpriggishrigidunimaginativeunapproachable
3.

tıkalı, burun tıkanıklığı olan

(of a nose) blocked up

:
•
I have a really stuffy nose from this cold.
Bu soğuk algınlığından dolayı burnum gerçekten tıkalı.
•
A saline spray can help with a stuffy nose.
Tuzlu su spreyi tıkalı burun için yardımcı olabilir.
:
blockedcongested