stud kelimesinin Türkçe anlamı
stud İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin
stud
US /stʌd/
UK /stʌd/

İsim
1.
çivi, düğme
a large-headed nail or rivet, projecting from a surface
Örnek:
•
The leather jacket was decorated with metal studs.
Deri ceket metal çivilerle süslenmişti.
•
He wore boots with heavy studs for better grip.
Daha iyi tutuş için ağır çivili botlar giydi.
Eş Anlamlı:
2.
aygır, damızlık erkek
a male animal, especially a horse, kept for breeding
Örnek:
•
The farm specializes in breeding champion racehorse studs.
Çiftlik, şampiyon yarış atı aygırları yetiştirmekte uzmanlaşmıştır.
•
They bought a prize-winning bull as a breeding stud.
Ödüllü bir boğayı damızlık erkek olarak satın aldılar.
3.
çapkın, maço
a man who is considered to be very attractive and good at sex
Örnek:
•
He thinks he's a real stud, but he's just arrogant.
Kendini gerçek bir çapkın sanıyor ama sadece kibirli.
•
The movie portrayed him as a charming stud.
Film onu çekici bir çapkın olarak tasvir etti.
Eş Anlamlı:
4.
dikme, duvar direği
a vertical wooden post in the framework of a wall to which plasterboard or lath is attached
Örnek:
•
The electrician ran the wires through the wall studs.
Elektrikçi kabloları duvar dikmeleri arasından geçirdi.
•
You need to find a stud to hang that heavy mirror.
O ağır aynayı asmak için bir dikme bulman gerekiyor.
Fiil
1.
çivilemek, süslemek
to provide or decorate with studs
Örnek:
•
The designer decided to stud the denim jacket with silver embellishments.
Tasarımcı, kot ceketi gümüş süslemelerle süslemeye karar verdi.
•
The ancient door was heavily studded with iron nails.
Antik kapı demir çivilerle yoğun bir şekilde süslenmişti.
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren
İlgili Kelime: