stretch your legs
US /strɛtʃ yʊər lɛɡz/
UK /strɛtʃ yʊər lɛɡz/

1.
bacaklarını uzatmak, yürüyüş yapmak
to go for a walk, especially after sitting for a long time
:
•
Let's stop at the next rest area to stretch our legs.
Bir sonraki mola yerinde durup bacaklarımızı uzatalım.
•
After hours of driving, I really needed to stretch my legs.
Saatlerce araba kullandıktan sonra gerçekten bacaklarımı uzatmam gerekiyordu.