on your last legs
US /ɑn yʊər læst lɛɡz/
UK /ɑn yʊər læst lɛɡz/

1.
son demlerini yaşamak, bitkin düşmek
about to fail, collapse, or die; in a very weak or poor condition
:
•
My old car is really on its last legs; I need to get a new one soon.
Eski arabam gerçekten son demlerini yaşıyor; yakında yeni bir tane almam gerekiyor.
•
After working for 12 hours, I was completely on my last legs.
12 saat çalıştıktan sonra tamamen bitkin düşmüştüm.