İngilizce-Türkçe Sözlük

streak kelimesinin Türkçe anlamı

streak İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin

streak

US /striːk/
UK /striːk/
"streak" picture

İsim

1.

iz, şerit, tutam

a long, thin mark or stripe of a different color or texture from its surroundings

Örnek:
•
The car left a long black streak on the road.
Araba yolda uzun siyah bir iz bıraktı.
•
She had a gray streak in her hair.
Saçında gri bir tutam vardı.
Eş Anlamlı:
stripebandlinemarksmear
2.

seri, dönem

a continuous period of specified successful or unsuccessful performance or behavior

Örnek:
•
The team is on a winning streak.
Takım bir galibiyet serisi yakaladı.
•
He had a bad streak of luck.
Kötü bir şans dönemi geçirdi.
Eş Anlamlı:
runperiodspellstretchbout
3.

yan, özellik

an element of character; a trait

Örnek:
•
He has a stubborn streak.
İnatçı bir yanı var.
•
There's a mischievous streak in her.
Onda yaramaz bir yan var.
Eş Anlamlı:
traittendencyelementveinstrain

Fiil

1.

hızla geçmek, fırlamak

to move very fast in a specified direction

Örnek:
•
A meteor streaked across the night sky.
Bir meteor gece gökyüzünü geçti.
•
The runner streaked past the finish line.
Koşucu bitiş çizgisini geçti.
Eş Anlamlı:
dashflashshootwhizzoom
2.

iz bırakmak, çizmek

to mark with streaks

Örnek:
•
Tears streaked her face.
Gözyaşları yüzünü çizdi.
•
The paint had streaked down the wall.
Boya duvardan akmıştı.
Eş Anlamlı:
markstripesmearstainblot
3.

çıplak koşmak, streaking yapmak

to run naked in a public place as a prank or dare

Örnek:
•
He decided to streak across the football field during the game.
Maç sırasında futbol sahasında çıplak koşmaya karar verdi.
•
The crowd cheered as the person streaked across the stage.
Kişi sahneyi çıplak koşarak geçerken kalabalık tezahürat yaptı.
Eş Anlamlı:
flashdash nakedrun naked
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren