straight kelimesinin Türkçe anlamı
straight İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin
straight
US /streɪt/
UK /streɪt/
Sıfat
1.
2.
dürüst, açık sözlü
honest and direct in one's speech or behavior
Örnek:
•
I appreciate you being straight with me.
Bana dürüst olduğun için minnettarım.
•
Let's be straight about this: we need to cut costs.
Bu konuda dürüst olalım: maliyetleri kısmamız gerekiyor.
Zarf
1.
dosdoğru, doğrudan
in a straight line or manner; directly
Örnek:
•
Go straight down this road.
Bu yoldan dosdoğru gidin.
•
He looked me straight in the eye.
Bana dosdoğru gözlerimin içine baktı.
Eş Anlamlı:
2.
doğrudan, doğru bir şekilde
without deviation; correctly
Örnek:
•
He went straight to bed after the long journey.
Uzun yolculuktan sonra doğruca yatağa gitti.
•
The arrow flew straight to its target.
Ok dosdoğru hedefine uçtu.
İsim
1.
düzlük, düz kısım
a straight part of something, especially a race track
Örnek:
•
The horse picked up speed on the final straight.
At son düzlükte hızlandı.
•
The car sped down the long straight.
Araba uzun düzlükte hızla ilerledi.
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren
İlgili Kelime: