stimulant
US /ˈstɪm.jə.lənt/
UK /ˈstɪm.jə.lənt/
1.
uyarıcı, stimülan
a substance that raises levels of physiological or nervous activity in the body
:
•
Caffeine is a common stimulant found in coffee and tea.
Kafein, kahve ve çayda bulunan yaygın bir uyarıcıdır.
•
The doctor prescribed a mild stimulant to help with fatigue.
Doktor yorgunluğa yardımcı olmak için hafif bir uyarıcı reçete etti.
2.
uyarıcı, teşvik
a thing that stimulates development or activity
:
•
The new policy acted as a stimulant for economic growth.
Yeni politika, ekonomik büyüme için bir uyarıcı görevi gördü.
•
The competition served as a great stimulant for innovation.
Rekabet, inovasyon için harika bir uyarıcı görevi gördü.