split
US /splɪt/
UK /splɪt/

1.
1.
bölünme, ayrılık, açılma
a division or separation of something into two or more parts
:
•
There was a split in the political party.
Siyasi partide bir ayrılık vardı.
•
He performed a perfect split during his dance routine.
Dans rutini sırasında mükemmel bir açılma yaptı.
1.
bölünmüş, ayrılmış, ayrık
divided or separated into parts
:
•
The wood was already split into kindling.
Odun zaten tutuşturmak için ayrılmıştı.
•
The split ends of her hair needed a trim.
Saçının ayrık uçları kesilmeye ihtiyaç duyuyordu.