spiky

US /ˈspaɪ.ki/
UK /ˈspaɪ.ki/
"spiky" picture
1.

dikenli, sivri

having many sharp points

:
The cactus has spiky leaves.
Kaktüsün dikenli yaprakları var.
He has spiky hair.
Dikenli saçları var.
2.

sinirli, sert

easily annoyed or angered; irritable

:
She was feeling a bit spiky after a long day at work.
Uzun bir iş gününden sonra biraz sinirli hissediyordu.
His comments were a bit spiky, but he meant well.
Yorumları biraz sertti ama iyi niyetliydi.