prickly kelimesinin Türkçe anlamı

prickly İngilizce'de ne anlama geliyor? Lingoland ile bu kelimenin anlamını, telaffuzunu ve özel kullanımını keşfedin

prickly

US /ˈprɪk.əl.i/
UK /ˈprɪk.əl.i/
"prickly" picture

Sıfat

1.

dikenli, batıcı

covered in prickles or thorns

Örnek:
The rose bush was very prickly.
Gül çalısı çok dikenliydi.
Be careful, that plant is prickly.
Dikkat et, o bitki dikenli.
2.

batıcı, kaşıntılı

causing a tingling or itching sensation

Örnek:
I felt a prickly sensation on my skin.
Cildimde batıcı bir his hissettim.
The wool sweater felt a bit prickly against my skin.
Yün kazak cildime biraz batıcı geldi.
3.

huysuz, alıngan, sinirli

easily annoyed or offended; irritable

Örnek:
He was in a prickly mood after the long meeting.
Uzun toplantıdan sonra huysuz bir ruh halindeydi.
Her sudden question made him feel a bit prickly.
Ani sorusu onu biraz huysuz yaptı.
Bu kelimeyi Lingoland'da öğren
İlgili Kelime: