sign on

US /saɪn ɑːn/
UK /saɪn ɑːn/
"sign on" picture
1.

sözleşme imzalamak, işe başlamak

to agree to a contract or to take a job

:
He decided to sign on for another year with the company.
Şirketle bir yıl daha sözleşme imzalamaya karar verdi.
Many new recruits will sign on next week.
Birçok yeni asker önümüzdeki hafta kayıt olacak.
2.

işe başlamak, vardiyaya başlamak

to begin a period of work

:
The night shift workers will sign on at 10 PM.
Gece vardiyası çalışanları saat 22:00'de işe başlayacak.
The crew will sign on early tomorrow morning.
Mürettebat yarın sabah erken işe başlayacak.
3.

işsizlik maaşı için kaydolmak, işsizlik yardımı almak

to register as unemployed to receive benefits

:
After losing his job, he had to sign on at the unemployment office.
İşini kaybettikten sonra işsizlik bürosuna kaydolmak zorunda kaldı.
She's been signing on for benefits for six months now.
Altı aydır işsizlik maaşı için kaydoluyor.