shrine
US /ʃraɪn/
UK /ʃraɪn/

1.
tapınak, türbe
a place regarded as holy because of its associations with a divinity or a sacred person or relic, typically marked by a building or other construction.
:
•
Pilgrims visited the ancient shrine.
Hacılar antik tapınağı ziyaret etti.
•
The village has a small shrine dedicated to the local deity.
Köyde yerel tanrıya adanmış küçük bir tapınak var.
2.
anıt, tapınak
a place in which a revered person or thing is commemorated.
:
•
The museum created a small shrine to the fallen soldiers.
Müze, şehit askerler için küçük bir anıt oluşturdu.
•
Her room was a shrine to her favorite pop star.
Odası, en sevdiği pop yıldızına adanmış bir tapınaktı.
1.
tapınağa koymak, kutsamak
to enclose in a shrine.
:
•
The relics were carefully shrined within the church's altar.
Kutsal emanetler kilisenin sunağında dikkatlice muhafaza edildi.