sanctuary
US /ˈsæŋk.tʃu.er.i/
UK /ˈsæŋk.tʃu.er.i/

1.
sığınak, barınak, kutsal yer
a place of refuge or safety
:
•
The old church became a sanctuary for the homeless.
Eski kilise evsizler için bir sığınak haline geldi.
•
The wildlife reserve serves as a sanctuary for endangered species.
Yaban hayatı rezervi, nesli tükenmekte olan türler için bir sığınak görevi görür.
2.
tapınak, kutsal yer, kilise
a sacred place, such as a church or temple
:
•
The pilgrims visited the ancient sanctuary.
Hacılar antik tapınağı ziyaret etti.
•
The inner chamber of the temple was considered a holy sanctuary.
Tapınağın iç odası kutsal bir tapınak olarak kabul edildi.