saltiness

US /ˈsɑːl.ti.nəs/
UK /ˈsɑːl.ti.nəs/
"saltiness" picture
1.

tuzluluk

the quality of being salty

:
The saltiness of the ocean water is due to dissolved minerals.
Okyanus suyunun tuzluluğu çözünmüş minerallerden kaynaklanır.
She adjusted the seasoning to reduce the overall saltiness of the dish.
Yemeğin genel tuzluluğunu azaltmak için baharatı ayarladı.
2.

keskinlik, nüktedanlık, alaycılık

the quality of being sharp, witty, or sarcastic in speech or writing

:
His humor often had a touch of saltiness that made his jokes memorable.
Mizahında sık sık şakalarını akılda kalıcı kılan bir keskinlik vardı.
The critic's review was noted for its saltiness and blunt observations.
Eleştirmenin incelemesi, keskinliği ve açık sözlü gözlemleriyle dikkat çekti.