rib
US /rɪb/
UK /rɪb/
1.
kaburga
each of a series of curved bones that are connected to the spine and help to form the rib cage
:
•
He fractured a rib in the accident.
Kazada bir kaburgasını kırdı.
•
The doctor checked for broken ribs.
Doktor kırık kaburgaları kontrol etti.
2.
kaburga, pirzola
a cut of meat, especially beef or pork, that includes a rib or ribs
:
•
We ordered a plate of barbecued ribs.
Bir tabak barbekü kaburga sipariş ettik.
•
The chef prepared a delicious prime rib.
Şef lezzetli bir ana kaburga hazırladı.
1.
alay etmek, takılmak
to tease or make fun of someone in a playful way
:
•
His friends always rib him about his terrible singing.
Arkadaşları onu her zaman kötü şarkı söylemesiyle alay eder.
•
She likes to rib her brother about his messy room.
Kardeşini dağınık odası yüzünden alay etmeyi sever.