reliever
US /rɪˈliː.vɚ/
UK /rɪˈliː.vɚ/
1.
rahatlatıcı, kurtarıcı, teselli edici
a person or thing that provides relief from pain, distress, or difficulty
:
•
The cool compress was a great reliever for her headache.
Soğuk kompres baş ağrısı için harika bir rahatlatıcıydı.
•
He acted as a reliever for the stressed team members.
Stresli ekip üyeleri için bir rahatlatıcı görevi gördü.
2.
kurtarıcı atıcı, reliever
in baseball, a pitcher who comes into the game to replace another pitcher, usually in the later innings
:
•
The coach brought in a new reliever in the eighth inning.
Koç sekizinci vuruşta yeni bir kurtarıcı atıcı oyuna soktu.
•
The team's bullpen has several strong relievers.
Takımın bullpen'inde birkaç güçlü kurtarıcı atıcı var.