refrain

US /rɪˈfreɪn/
UK /rɪˈfreɪn/
"refrain" picture
1.

kaçınmak, sakınmak

stop oneself from doing something

:
Please refrain from smoking in this area.
Lütfen bu alanda sigara içmekten kaçının.
She could not refrain from smiling.
Gülümsemekten kendini alamadı.
1.

nakarat, tekrarlanan dize

a repeated line or set of lines in a poem or song

:
The choir sang the first verse and then the familiar refrain.
Koro ilk dizeyi ve ardından tanıdık nakaratı söyledi.
The song's catchy refrain made it popular.
Şarkının akılda kalıcı nakaratı onu popüler yaptı.