put over
US /pʊt ˈoʊvər/
UK /pʊt ˈoʊvər/
1.
aktarmak, iletmek
to successfully communicate an idea or message
:
•
He managed to put over his point of view despite the opposition.
Muhalefete rağmen bakış açısını aktarmayı başardı.
•
The speaker struggled to put over the complex ideas to the audience.
Konuşmacı, karmaşık fikirleri dinleyicilere aktarmakta zorlandı.
2.
aldatmak, kandırmak
to deceive someone, especially by making them believe something that is not true
:
•
He tried to put over a false story to the police.
Polise yalan bir hikaye yutturmaya çalıştı.
•
Don't let them put anything over on you.
Onların sana bir şey yutturmasına izin verme.