prop up
US /prɑːp ʌp/
UK /prɑːp ʌp/
1.
desteklemek, payanda olmak
to support something that is falling or is likely to fall
:
•
He used a stick to prop up the leaning fence.
Eğik çiti desteklemek için bir sopa kullandı.
•
The old building needed to be propped up with wooden beams.
Eski bina ahşap kirişlerle desteklenmeliydi.
2.
desteklemek, ayakta tutmak
to give help or support to something, especially an economy or a system, so that it can continue to exist
:
•
The government had to prop up the failing banks.
Hükümet, başarısız bankaları desteklemek zorunda kaldı.
•
Foreign aid is used to prop up the country's weak economy.
Dış yardım, ülkenin zayıf ekonomisini desteklemek için kullanılıyor.