uphold

US /ʌpˈhoʊld/
UK /ʌpˈhoʊld/
"uphold" picture
1.

savunmak, desteklemek, sürdürmek

to maintain or support in the face of opposition

:
The court decided to uphold the previous ruling.
Mahkeme önceki kararı onaylamaya karar verdi.
It is our duty to uphold justice and fairness.
Adaleti ve dürüstlüğü savunmak bizim görevimizdir.
2.

taşımak, yüksek tutmak, desteklemek

to keep something at an elevated level or position

:
The pillars uphold the weight of the bridge.
Sütunlar köprünün ağırlığını taşır.
She managed to uphold her head despite the criticism.
Eleştirilere rağmen başını dik tutmayı başardı.