pedestrian
US /pəˈdes.tri.ən/
UK /pəˈdes.tri.ən/

1.
yaya
a person walking rather than travelling in a vehicle
:
•
The traffic light turned red, allowing pedestrians to cross.
Trafik ışığı kırmızıya döndü, yayaların geçmesine izin verdi.
•
Always yield to pedestrians in a crosswalk.
Yaya geçidinde her zaman yayalara yol verin.
1.
sıradan, sıkıcı, basit
lacking inspiration or excitement; dull
:
•
His speech was so pedestrian that half the audience fell asleep.
Konuşması o kadar sıradandı ki dinleyicilerin yarısı uyuyakaldı.
•
The movie's plot was rather pedestrian and predictable.
Filmin konusu oldukça sıradan ve tahmin edilebilirdi.