nutty

US /ˈnʌt̬.i/
UK /ˈnʌt̬.i/
"nutty" picture
1.

fındık tadında, fındıklı

containing or tasting like nuts

:
This bread has a delicious nutty flavor.
Bu ekmeğin lezzetli bir fındık tadı var.
The cheese had a rich, nutty aroma.
Peynirin zengin, fındık kokusu vardı.
2.

kaçık, çılgın

crazy or eccentric

:
He's a bit nutty, but harmless.
Biraz kaçık ama zararsız.
She came up with a really nutty idea for the party.
Parti için gerçekten çılgın bir fikir buldu.